top of page

KAPÄ°TALÄ°ZM VE BAKIÅž AÇILARI 

​

Kapitalizm, sürekli kriz tehdidi altında kendini var eden, daha açık bir ifade ile önce kriz yaratan ve ardından yarattığı bu krizden beslenerek ya da yenilenmiÅŸ olarak çıkabilen bir ekonomik-politik sistemdir. Nitekim tarihsel olarak bakıldığında kapitalizmin ciddi krizlere maruz kaldığı ve her defasın-da kendini yeniden üreterek ayaÄŸa kalkmayı baÅŸardığı görülmektedir. Ä°nsan doÄŸasına yani insanın özgürleÅŸme ve sahip olma duygularına hitap eden bir zemin üzerinde yükseliyor olması, bünyesinde taşıdığı kriz yaratma potansi-yeline raÄŸmen, kapitalizmi vazgeçilmez kılmaktadır. Kapitalizm, daha önce olduÄŸu gibi, yaÅŸamakta olduÄŸu son krizi de aÅŸacaktır.

Doç.Dr. M. Kemal Aydın

 

Klasik Politik Ekonomi

​

Ekonomik düÅŸüncedeki "klasik" gelenek Britanya'da 18. yüzyıl sonunda ortaya çıkmıştır. Adam SmithDavid Ricardo ve John Stuart Mill gibi klasik politik ekonomistler kapitalist ekonomide üretim, dağılım ve malların deÄŸiÅŸimi gibi konuların analizini yaparak yayımlamışlardır ve bu çalışmalar günümüzdeki çoÄŸu iktisadi çalışmanın da hâlen temelini oluÅŸturmaktadır.

Adam Smith'in Merkantalizmi eleÅŸtiren ve "doÄŸal özgürlüÄŸün sistemi" mantığını açıkladığı Milletlerin ZenginliÄŸi kitabı klasik politik ekonominin baÅŸlangıcı sayılır. Smith, bu ünlü kitabında geliÅŸtirdiÄŸi çeÅŸitli kavramları açıklar ve bu kavramlar bugün de kapitalizmle ciddi anlamda iliÅŸkilendirilmektedir. Bu kavramların başında da piyasanın görünmez el metaforu gelmektedir, kiÅŸisel çıkar isteÄŸinin istemsiz olarak toplum için de en üst düzeyde ortak bir yarar saÄŸlayacağını söylemektedir. Kendi zamanının tekellerini, gümrüklerini ve devletin getirdiÄŸi sınırlamaları eleÅŸtirmiÅŸtir ve piyasanın en adil ve etkili hakem olacağını söylemiÅŸtir. Bu görüÅŸ, klasik politik ekonominin en önemli ikinci ve modern çağı etkileyen en önemli ekonomistlerden biri olan David Ricardo tarafından da paylaşılmıştır. Ekonomi Politik ve Vergi Prensipleri (1817) isimli kitabında, bir grubun bir malı göreceli olarak daha az maliyetle üretebildiÄŸi bir durumda ticaretin ticaret yapan her iki taraf için de nasıl faydalı olacağına dayanan KarşılaÅŸtırmalı üstünlükler kuramını açıklar. Bu ilke serbest ticaret anlayışını destekler. Ricardo, enflasyonun paranın ve kredinin niceliÄŸindeki deÄŸiÅŸmeyle yakından ilgili olduÄŸunu da söylemiÅŸ, azalan verim kuramının da savunuculuÄŸunu yapmıştır.

Klasik politik ekonomi anlayışı, hükûmetin ekonomiye müdahalesini en aza indirgemeyi savunan geleneksel liberalizm doktriniyle yakından iliÅŸkilidir.

​

Marksist Politik Ekonomi

 

Karl Marxüretici güçler ve üretim iliÅŸkilerinin belirli bir tarihsel andaki iliÅŸkileriyle üretim biçimini belirlediÄŸini söyler, kapitalizm de üretim araçlarına ve sermayeye sahip olan burjuva sınıfının çıkarına iÅŸleyen, onu meÅŸru kılan bir sistemdir.

Marx, metaların kullanım deÄŸeri ve piyasa içindeki deÄŸiÅŸim deÄŸerini birbirinden ayırır. Marx'a göre sermaye, yeni bir meta üretmek amacıyla satın alınan metanın yarattığı ekstra deÄŸiÅŸim deÄŸerinden oluÅŸur. Emek gücünün kendisi kapitalizmde bir meta haline gelir, emek gücünün deÄŸiÅŸim deÄŸeri ücret olarak yansır, fakat bu da kapitalist için ürettiÄŸi deÄŸerden daha azdır. Bu farklılık artı deÄŸer yaratır ve kapitalistin sermaye birikimini ve kârını oluÅŸturur. Kapital isimli kitabında Marx, kapitalist üretim biçiminin iÅŸçilerin yarattığı artı deÄŸere el koyma biçimiyle farklılaÅŸtığını yazar—bundan önceki toplumlarda da artı deÄŸere el konulurdu, fakat kapitalizm buna üretilen metaların satış deÄŸeri aracılığıyla el koyduÄŸu için bir ilktir. Sermaye sahibi veya burjuvanın çıkarına çalışan bu döngü de sınıf savaşının temelini oluÅŸturur.

​

Weberci Politik Ekonomi

​

Alman sosyolog Max Weber, kapitalizmin tanımlayıcı niteliklerinin anlaşılmasında büyük bir etki yaratmıştır. Weber'e göre piyasa deÄŸiÅŸimi, üretime göre kapitalizmin daha belirleyici bir özelliÄŸidir. Kapitalist giriÅŸimler, önceki ekonomik sistemlerdeki faaliyetlerin aksine üretimi rasyonelleÅŸtirmiÅŸler, bu da verimlilik ve üretkenliÄŸin en üst seviyeye çıkarılması isteÄŸidir. Weber, henüz kapitalist ekonomiye geçilmediÄŸi zamandaki çalışanların, loncadaki usta ile çırak gibi, kiÅŸisel iliÅŸkilere dayanan çalışmayı anladıklarını söyler.

Weber, Protestan Ahlakı ve Kapitalizm Ruhu (1904-1905) isimli kitabında kapitalizmin, geleneksel ekonomik hareketleri nasıl deÄŸiÅŸtirdiÄŸinin izini arar. Rasyonel aktivitenin ruhu, kapitalist deÄŸiÅŸimi önleyen geleneksel kısıtlamaları ortadan kaldırmış ve modern kapitalizmin geliÅŸmesini saÄŸlamıştır. Bu ruh giderek tedavinin edilmiÅŸ bir hukuka dayandırılmıştır, bunların arasında ücretli iÅŸçilerin emeÄŸini yasal olarak satabilme "özgürlüÄŸü", teknolojinin rasyonel ilkelere dayanan bir üretimin organizasyonunu saÄŸlayabilmesi için desteklenmesi, iÅŸçilerin ev ve iÅŸ yeri arasındaki hayatının kamusal ve özel yaÅŸam olarak ayrımının net olarak belirlenmesi sayılabilir. Bu yüzden Weber kapitalizmi, Marx'ın aksine, üretim araçlarının deÄŸiÅŸmesinin birincil sonucu olarak görmez. Onun yerine kapitalizmin kökeni, politik ve kültürel dünyada ortaya çıkan yeni giriÅŸimcilik ruhunun yükselmesinde yatar. Protestan Ahlakı'nda, bu ruhun doÄŸuÅŸunun da Protestanlığın, özellikle Kalvinizmin yükseliÅŸiyle ilgili olduÄŸunu söyler.

Weber'e göre kapitalizm, insanlık tarihinin en geliÅŸmiÅŸ ve karmaşık ekonomik sistemidir. Ä°lerlemiÅŸ iÅŸ ortaklıkları, kamu kredisi ve modern dünya bürokrasisi kapitalizmle yakından iliÅŸkilidir. Yine de Weber kapitalizmin rasyonelleÅŸmiÅŸ eÄŸilimlerinin, kültürel deÄŸerler ve kurumlar için potansiyel bir tehdit oluÅŸturduÄŸunu ve insan özgürlüÄŸünü bir "demir kafes (stahlhartes Gehäuse)" içine sıkıştırabileceÄŸini söyler.

​

Kaynak :

https://tr.wikipedia.org/wiki/Kapitalizm

Doç.Dr. M. Kemal Aydın - KAPÄ°TALÄ°ZM NEDEN ‘VAZGEÇÄ°LMEZ’DÄ°R?

bottom of page